Çalışma Hayatının Çeşitlilik Odaklı Yapılandırılması
Çalışma hayatını düzenleyen birçok uluslararası sözleşmenin taraf devleti olan Türkiye’de araştırma raporları gösteriyor ki temel bir insani hak olan çalışma hakkından yararlanmada toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim temelinde görülen adaletsizlik ve ayrımcılık vahametini korumaktadır. Bu proje ile çalışma hayatının toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsel yönelim bağlamında insan haklarına ve bireysel özgürlüklere saygılı bir yapıya kavuşturulması hedeflenmektedir. Cinsiyet çeşitliliği ve çoğulculuğu önemseyen İK süreçleri oluşturularak istihdam süreçlerinin ayrımcılığa yol açmayacak şekilde düzenlenmesi; işletmelerde ve sivil toplum örgütlerinde iş hayatının cinsiyet çeşitliliğini ve çoğulculuğu önemseyen, bireysel özgürlüklere saygılı bir çalışma ortamı yaratılması ve iş hayatında cinsiyet çeşitliliği ve çoğulculuğun önemi için toplumun, karar alıcıların ve ilgili aktörlerin bilgi ve farkındalık seviyelerinin arttırılması ise projenin özel amaçlarını oluşturmaktadır. Gedik Üniversitesi Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde kurulacak proje ekibiyle mesele bütüncül ve kapsayıcı bir bakış açısıyla Türkiye’de toplumsal cinsiyet, LGBTİ+ bireyler ve çalışma hayatında bu çerçevede yaşanan ayrımcılığın akademik olarak incelenmesinden sorumlu olacaktır. PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği ise belirlenen şehirlerde İK sorumlularına yönelik faaliyet etkinlikleri ve eğitim programları gerçekleştirilmesine öncülük edecektir. Proje çağrısına çıkılarak seçilecek 30 firma ve 10 STK’nın İK’dan sorumlu personelleri interaktif ve uygulamalı eğitim alacaklardır. Bu 40 kuruluşun haricinde toplumsal cinsiyet ve LGBTİ+ bireylerle ilgili çalışmalar yürüten 80 akademisyen ve STK yöneticisi; 300 kamu, STK ve özel sektör temsilcisi projenin hedef grupları içerisinde yer almaktadır. İşe alım ve sonrası süreci yöneten İK sorumlularında cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelinde yaşanan ayrımcılığa dair hassasiyet geliştirerek ve farkındalık oluşturarak proje neticesinde somut bir çıktı ortaya çıkarılacaktır. Bu somut çıktının kurumların İK politikalarına entegre edilmesi ve sürdürülebilirliği sağlanacaktır. Bu sayede ayrımcılığa uğradığı halde bunun farkında olmayan bireylerde farkındalık yaratmak, bir de herhangi bir ayrımcılığa uğramamış bireylere ayrımcılığa uğrayabilme potansiyelini hatırlatmak ve tüm bireylerin çalışma arkadaşlarına karşı bu hassasiyeti geliştirebilmesi uzun vadeli etkileri arasında olacaktır.